Uluslararası Adalet Divanı (UAD) eski Başkanı ABD’li Yargıç Joan Donoghue ve eski Başkan Yardımcısı Rus Yargıç Kirill Gevorgian’ın görev sürelerinin dolmasının ardından 3 yıllığına görev yapacak yeni başkan ve yardımcısı seçildi.
UAD hakimleri arasında yapılan gizli oylamada Lübnanlı Yargıç Salam Başkan olurken, Ugandalı Yargıç Sebutinde başkan yardımcılığı görevine getirildi.
15 hakimden oluşan UAD’nin her hakimi 9 yıllık görev yaparken, her ne kadar yazılı kural olmasa da uygulamada başkan ve başkan yardımcılığı görevlerinin en kıdemli hakimler arasında dönüşümlü olarak yapıldığı görülüyor.
Lübnanlı Yargıç Salam ve Ugandalı Yargıç Sebutinde’nin ardından, UAD’de henüz başkan veya başkan yardımcılığı görevine getirilmeyen daha kıdemli tek hakim Hindistanlı Yargıç Dalveer Bhandai oldu.
Hint Yargıç, Lübnanlı Salam’dan daha fazla, Ugandalı Sebutinde’yle ise aynı kıdeme sahip.
BAŞKAN OLMAZSA YARDIMCISI VEKALET EDİYOR
UAD başkanının öne çıkan yetkileri arasında, Divanın tüm toplantılarına başkanlık etme, Divan üyelerinden oluşan bir Bütçe ve İdari Komite ile çeşitli diğer komitelerin yardımıyla Divanın çalışmalarını idare etme ve denetleme öne çıkıyor.
Divan önündeki bir davada hakimlerin oylarının eşit olması durumunda başkanın oy kullandığı tarafın davayı kazandığı kabul ediliyor.
Yargıçlar, başkan ve başkan yardımcılığı görevlerine birden fazla kez seçilebiliyor.
UAD başkan yardımcısı ise başkanın yokluğunda veya başkanlık makamının boşalması halinde başkana vekalet ediyor.
Başkan yardımcısının da yokluğunda bu görev en kıdemli yargıca düşüyor.
İSRAİL LEHİNE OY ÇIKMIŞTI
6 Şubat 2018’de UAD’deki görevine başlayan Yargıç Salam, UAD’ye katılmadan önce Lübnan’ın Birleşmiş Milletler nezdindeki Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi’ydi.
Başkan Yardımcısı Sebutinde ise 6 Şubat 2012’de divana katıldı. Sebutinde UAD’deki görevinden önce Sierra Leone Özel Mahkemesinde yargıç olarak görev yapmıştı.
Ugandalı Yargıç Sebutinde Güney Afrika’nın Gazze Şeridi’ndeki “soykırımla” ilgili olarak açtığı davada 26 Ocak’taki tedbir kararlarının tümünde İsrail lehine oy kullanmasıyla dikkat çekmişti.
