Haber: Gülara Subaşı – Kamera: Ünal Aydın
(SAMSUN) – CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında ölümüne ilişkin, “Aynı anda hem Cumhurbaşkanı’nın hem Dışişleri Bakanı’nın hem de baraj açılışı gibi bir toplantıdan dönerken kaza geçirmeleri üzücü bir olay. İran içinde yeni bir siyasi gündemi ortaya çıkaracak çünkü Reisi, Hamaney’den sonra ülkenin başına geçecek lider olarak görülüyordu. Dolayısıyla ileride Hamaney’in yerine geçecek olası liderini kaybetti İran. Hem bir Cumhurbaşkanı hem de ileride Hamaney’in yerine geçecek birini bulmaları gerekecek. Bunun getirdiği, içeride rekabet de olabilir. Bir sıkıntılı dönem başlıyor olabilir İran için” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Uzgel, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın dün geçirdikleri helikopter kazası sonucu yaşamını yitirmesine ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirme yaptı.
İran halkına başsağlığı dileyen Uzgel, şöyle devam etti:
“Bu iyi bir şey değil. Aynı anda hem Cuhmurbaşkanı’nın hem Dışişleri Bakanı’nın hem de baraj açılışı gibi bir toplantıdan dönerken kaza geçirmeleri üzücü bir olay. İran içinde yeni bir siyasi gündemi ortaya çıkaracak çünkü Reisi, Hamaney’den sonra ülkenin başına geçecek lider olarak görülüyordu. Orada tabii Cuhhurbaşkanı’nın bir rolü var ama esas ülkenin hakimi konumunda olan, daha çok vekil konumundaki Hamaney şu an bu rolü yerine getiriyor. Çok yaşlandı Hamaney. Dolayısıyla ileride Hamaney’in yerine geçecek olası liderini kaybetti İran. Hem bir cumhurbaşkanı hem de ileride Hamaney’in yerine geçecek birini bulmaları gerekecek. Bunun getirdiği içeride rekabet de olabilir. Bir sıkıntılı dönem başlıyor olabilir İran için.”
“İran’ın istikrar içinde olması, Türkiye için de önemli”
Uzgel, “İran’da önümüzdeki süreçte nasıl bir tabloyla karşı karşıya kalırız” sorusuna şu yanıtı verdi:
“İran’da çok sorun var ve çok sorun birikti. Birincisi bizdeki gibi ekonomik sorunlar. Devalüasyon, işsizlik, hayat pahalılığı… Bununla bunalıyor İran halkı çünkü burada bir de bizden farklı olarak İran yaptırım altında bir ülke. Amerika’nın yaptırımları var. Rahat ticaret yapamıyor. İkincisi, toplumsal huzursuzluk var. Biliyorsunuz, Mahsa Amini’nin öldürülmesi sonrasında bütün ülkeye yayılan bir protesto dalgası oldu. Toplumun rejime olan desteğinin azaldığını görüyoruz. Seçimlere katılım çok düşük. Ciddi rahatsızlık var. İran rejimi ya toplumla uzlaşacak ya da daha da sertelşmeye gidecek. Biz bu ülkede, bu bölgede istikrar istiyoruz. İran çok önemli bir komşumuz. Ticari ilişkilerimiz var, enerji işbirliğimiz var, çok istikrarlı bir sınırımız var. O yüzden de İran’ın istikrar içinde olması, Türkiye için de önemlidir.”
” ‘Bu bir kompludur’ diyemeyiz. Yıllarca tartışılır ama kimse kanıtlayamaz”
Uzgel, devam eden İsrail- Filistin savaşının konuyla bağlantılı olup olmadığı konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Üç tane helikopter havalanıyor ve içinde Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanı’nın helikopteri düşüyor. Tabii ki akla bir sürü ihtimali getirir. Bunların hepsini düşünüyoruz. Herkesin de aklına geliyor ama şöyle söyleyeyim, genelde buradan bir şey çıkaramayız. Ne parti adına ne de bir uzman olarak şunu diyemem ben; ‘Evet şu ülke yapmıştır, şu istihbarat örgütü yapmıştır. Bu bir suikasttır. Bu bir komplodur…’ Bunu söyleyemeyiz. Kahvehaneden başlayıp televizyon programlarına, akademik mecralara kadar yıllarca bu tartışılır ama hiç kimse bunu kanıtlayamaz. İran yönetimi böyle bir şeyi dile getirmiyor. ‘Olağan şüpheli’ olarak görülen İsrail de ‘Bizim bununla bir ilgimiz yok’ diyor. Olabilir mi olamaz mı bunu net olarak söyleyemeyiz. Bunun araştırılması bile yeterince sonuç vermez. Dediğim gibi bu ucu açık kalır ve yıllarca tartışılır.”